İKİNCİ YENİCİLER
CEMAL SÜREYA (1931 – 1990)
· Şiir: Üvercinka, Göçebe, Sevda Sözleri
TURGUT UYAR (1927 – 1985)
· Şiir: Arz-ı Hal, Türkiyem, Dünyanın En Güzel Arabistanı
SEZAİ KARAKOÇ (1933 – …)
· Şiir: Körfez, Şahdamar, Ateş Dansı, Mona Rosa
EDİP CANSEVER (1928 – 1986)
· Şiir: İkindi Üstü, Yerçekimli Karanfil, Tragedyalar
ECE AYHAN (1931 – 2002)
· Şiir: Ortadokslular, Sivil Şiirler, Son Şiirler
İLHAN BERK (1918 – 2008)
· Şiir: İstanbul, Günaydın Yeryüzü, Pera
ÜLKÜ TAMER (1937 – …)
· Şiir: Gök Onları Yanıltmaz, Sıragöller, Seçme Şiirler
Aşağıda verilen eserlerin yazarlarını
karşılarına yazınız.
Seçme Şiirler:
Pera:
Son Şiirler:
Tragedyalar:
Mona Rosa:
Dünyanın En Güzel Arabistanı:
Sevda Sözleri:
Üvercinka:
Arz-ı Hal:
Körfez:
İkindi Üstü:
Ortadokslular:
İstanbul:
Gök Onları Yanıltmaz:
Göçebe:
Türkiyem:
Şahdamar:
Yerçekimli Karanfil:
Sivil Şiirler:
Günaydın Yeryüzü:
Sıragöller:
Ateş Dansı:
Aşağıda özellikleri
verilen sanatçıların kim olduğunu boşluklara yazınız.
·
Asıl adı Cemalettin Seber olan sanatçı, çeşitli
gazetelerde Osman Mazlum imzasıyla
şiir eleştirileri de yazmıştır.
·
İlk
şiirleri 1954 Şubat’ında Türk Dili dergisinde çıkan sanatçı edebiyat
çevrelerince II. Yeni şairleri arasında gösterilse de kendisi bu ifade yerine “sivil şiirin” sesi olmayı tercih
ettiğini söylemiştir.
·
II. Yeni’nin diğer kanadını oluşturan sanatçı,
İkinci Yeni’ye has dil ve söylem özelliklerini kullanarak İslâm dinini esas
alan konulara yönelmiştir.
·
İlk
dönemlerinde folklor unsurlarından
yararlanmış, Garip şiirinin etkisinde
kalmıştır. Sanatçının “Dirlik Düzenlik” adlı şiir kitabı Garip
şiiri ile İkinci yeni şiiri arasında bir yerde durur. “BİREYSELLİK” ilk kez bu kitapta kendisini hissettirmiştir.
·
Asıl adı EMRULLAH İLHAN BİRSEN olan sanatçı, ilk
dönemlerinde Ahmet Haşim, Necip fazıl
Kısakürek ve Nazım Hikmet etkisinde kalmış, bu etkiyi Güneşi Yakanların Selamı adlı eserine yansıtmıştır.
·
İlk dönem
ürünlerinde Garip şiirinin etkileri görülen sanatçı, sürekli bir yenilik
arayışı içinde oldu. 1950’den sonraki şiirlerinde biçim ve öz yenilikleriyle
İkinci yeni hareketinin öncüleri arasında yer aldı. Batılı çağdaş şiir
akımlarından etkilendiği bu dönemde de halk ve divan şiirinin birikimlerinden
yararlanarak özgün bir şiire ulaştı.
·
İlk
şiirini 1954’te Kaynak dergisinde yayımlayan sanatçı daha sonraki yıllarda
Varlık, Yeditepe, Papirüs gibi dergilerde yazmıştır. Sanatının her dönemin de
kendine özgü olmayı başaran sanatçı, sade bir dille yazdığı şiirlerinde
toplumsal kaygılara ve düşünce öğelerine ağırlık vermiştir.
·
Şiirini
sözcüğe yaslayacak kadar seçici olan sanatçı, II. Yeni hareketinin en özgün
imge dünyasına sahiptir. Tarihi her zaman arka fon olarak görmüş, dil konusuna
da önem vermiştir. Şiir anlayışında folklor şiire düşman görüşünde olmasına
rağmen şiirlerinde folklorik öğeleri kullanmıştır.
·
II. Yeni
içerisinde denenmemişleri deneyerek dilin aşırı uçlarında dolaşan ve geleneksel
dili takip ederek kendine özgü bir anlayışı kurmaya çalışmıştır. Sanatçının
şiir dili okuyucuyu şaşırtma ve sarsma anlayışı üzerine kuruludur.
·
Şiirlerinde
bireyin yalnızlığı, umutsuzluğu ve bunların günlük hayatta yol açtığı
tramvaları konu etmiştir. Yaşadığı dünyanın geçiciliğini gören tedirgin bir
ruhun ürperişleri de şiirinde kendini hissettirir.
·
Sanat
hayatının birinci döneminde Garip hareketinden ciddi anlamda etkilenen sanatçı
Anadolu’da öğretmenlik yapmasının da etkisiyle kır ve kırsal hayatı şiirlerine
yansıtmıştır. Fakat bu şiirlerde mahalli ögelerden çok kır şiirlerini anımsatan
bir muhteva göze çarpar.
·
Türkçe söz
dizimini terse çevirip sıfatları ve isimleri yer değiştirerek kullanması bir
sivil hareket olarak kabul edilir. Ancak anlamın ters yüz edilmesi onun şiirini
okurdan uzaklaştırmıştır.
·
Şiirlerinde
çağına yabancılaşan insanın sıkıntılarını, bunalımını ve gelecekten duyduğu
endişeyi anlatan sanatçı, Batı edebiyatından özellikle Yunan mitolojisinde
sıkça imge ödünçlemesi yapar.
·
Şiirlerindeki
imgeleri İslam estetiği üzerine kuran sanatçı, bu yönüyle diğer II.
Yenicilerden ayrılır. Diğer sanatçılar materyalist bir dünya görüşüne sahip
oldukları için imgeleri daha çok soyuttan somuta doğru bir değişim sürecini
yaşarken sanatçıda bu değişim tersine bir akış seyrederek somuttan soyuta doğru bir yol izler.
·
Dramatik
şiirde başarı göstermiş, toplumun katı kuralları içinde sıkışmış bireyin
travmalarını özgün bir şekilde kaleme almıştır.
·
Şiirlerinde
düzenle mücadele etmiş, resmi politikaların aksayan taraflarını insan hayatında
yarattığı travmalar ile yol açtığı ruhsal bozuklukları anlatmaya çalışmıştır.
·
Soyut
şiiri uç noktalara taşıyan sanatçı, nesneyi kendi görüntü düzeninin dışına
çıkararak mümkün olduğu kadar soyutlamaya çalışmıştır.
·
1960’dan
sonra asıl oluşum yolunu bulan sanatçının şiiri geçmişteki kültürümüzün
ürünlerini çağdaş şiir anlayışı ve biçimi içinde yeniden yorumlama olarak ifade
edilebilir. Sanatçı, modern şiirin diliyle Türk şiirini “metafizik” bir esasa oturtmuştur.
·
Sanatçı, folklor ögelerinin yer aldığı,
çocuksu duyarlılığını yansıtan, özgür çağrışımların beslediği şiirler yazmıştır.
Aşağıda
verilen özelliklerden İkinci Yeni
Şiirine ait olanları işaretleyiniz.
·
İmgeci bir şiirdir; şiirde anlama değil, ses
güzelliğine önem verilmiştir.
·
Şairler kendilerini toplumun sözcüsü olarak
görmüşlerdir.
·
Başka ulusları taklit ederek ulusal bir sanat
oluşturulamayacağını savunmuşlardır.
·
Bu şiir, nesnenin genel görüntü dünyasını
değiştirme dileğiyle soyutlamaya gider.
·
Kişilerini genellikle mitolojinin gizemli
dünyasından seçerler.
·
Bu dönemin şiir anlayışında kapalı bir anlatım
yerine açık bir anlatım hakimdir.
·
Memleketçi edebiyatın devamı niteliğindedir.
·
Folklorik malzemenin şairin kişiliğini ezeceğini
savunduklarından “folklor şiire düşman” sloganını
geliştirirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder